7 Mart 2012 Çarşamba

-K-1


Kabak: (Küerbis / Courge / Gourd / Cucurbita / ) Bir yillik, sürünücü otsu bir bitki. Gövdeleri tüylü sürünücü olup, silindir biçimindedir. Kökleri uzun ve ig seklindedir. Yapraklar tüylü, büyük, böbrek veya kalp seklinde, bes parçali, uzun saplidir. Çiçekler tek eseylidir. Erkek çiçekler sarimsi renkte büyük, disi çiçekler daha küçüktür. Meyveleri çesidine göre küremsi, silindir veya yumurtamsi sekillerde ve saplidir. Meyve kabugu ince veya kalin, yumusak veya serttir. Meyveleri çok tohumludur. Kabak, bir sicak ve mutedil bölge bitkisidir. Memleketimizde birçok kabak türü ve bunlarin varyeteleri ekilmektedir. Bilhassa sakiz kabagi (Cucurbita pepo) ve kestane kabagi (C. maxima) veya helvaci kabagi önemli olup tibbî olarak da kullanilmaktadir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Memleketimizde kültür olarak yetistirilir.

Sakiz kabagi (C. pepo): Gövdeleri boyunca keskin çizgili, yapraklari bes sivri parçalidir. Meyveleri silindir veya yumurtamsi olup, kalin ve sert kabukludur. Beyaz etli, makbul bir kabaktir. 20-30 cm kadar uzunluktadir.

Kestane kabagi-Helvaci kabagi (C. maxima): Gövdeleri silindir biçiminde, yapraklari böbrek seklinde ve tüylüdür. Meyveleri basik küremsi, sapli, ince kabukludur. Pisirildiginde kabuklari yumusar ve zar gibi soyulur. Kirmizi etli kisminda sekerli ve nisastali maddeler vardir. Yemegi ve tatlisi yapilir.
Kullanildigi yerler: Her iki türün tibbî olarak kurutulmus tohumlari kullanilir. Tohumlarinda sâbit yag ve peporesin vardir. Tohumlari (çekirdekleri) tenya ve kurt düsürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanilmaktadir. Tohumlar dis kabuklarindan ayrilarak dövülür, sekerle karistirilarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr’dir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pisirilen etli kismi yiyecekten baska çiban ve sis yerlere lapa olarak da tatbik edilir.

Diger kabak çesitleri sunlardir:

Bal kabagi: Kestane kabaginin bir cinsidir. Eti saridir.

Lif kabagi (Luffa cylindrica): Meyvelerinin iletim demetleri sik bir ag teskil eder. Bu sebeke, meyve soyulup kurutulduktan sonra, sünger gibi kullanilir.

Su kabagi (Lagerneria vulgaris): Meyvelerinin yarisi siskin, yarisi dardir. Bu sebepten su kabi olarak veya ortadan boyuna kesilip kurutulduktan sonra masrapa seklinde kullanilmaktadir.

Dikenli kabak (Sechium edule): Vatani Orta Amerika olan, memleketimizin güney bölgesinde yetistirilen çok yillik bir bitkidir. Meyveleri etli ve büyük bir armut seklinde, bes dilimlidir. Içinde bir büyük tohum vardir. Meyveleri pisirildikten sonra sebze olarak yenir

Kabakkulakotu: (Lohusaotu / Venüsçiçegi / Aristolochia) Ikiçeneklilerden, 70-80 cm boyunda, ince sapli tirmanici bir bitkidir. Çiçekleri koyukahverengidir. Kötü bir kokusu vardir.
Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Aybasi (adet) kanamalarinin düzenli olmasini saglar.


Kâfuru: (Kafur / Camphree / Camphora) Tabiatta birçok bitkide bulunur. Tipta kullanilan kafuru, "Cinnamomum camphorea" agacinin odunu, su buhariyla distile edilerek elde edilir. Kafuru, renksiz, seffaf, billuri yapili gevrek parçalardir. Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren, aci ve yakicidir. 204 santigrat derecede kaynar. Oda sicakliginda uçar. Suda çok az erir. Alkol, eter ve kloroform benzeri maddelerde daha çok erir.
Kullanildigi yerler: Kan dolasimini kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarir. Solunum sistemini uyarir. Bronslarin ifrazatini artirir. Ispirto ile karistirilmis kafuru saçta kepek olusumunu keser. Akciger hastaliklarinda faydalidir.



Kahkahaçiçegi: (Sahilkahkahasi / Çitsarmasigi / Gündüzsafasi / Convolvulus persicum / Liseron / Bindweed) Çitsarmasigigiller familyasindan, uçlari mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çesit sarmasiktir.
Kullanildigi yerler: Kabizligi giderir, hazmi kolaylastirir.


Kahve: (Coffea / Kaffee / Café / Coffee ) Vatani Afrika olan fakat bugün tropikal bölgelerde yetistirilen küçük boylu agaç ve agaççiklar. Kisin yapraklarini dökmez, çiçekleri beyaz, meyveleri 1-2 tohumlu olup kirmizidir. Yabânî olarak yetisen kahve agaçlarinin boylari 5-7 m oldugu hâlde kültür olarak yetistirilenlerin boylari 2-3 metreyi geçmez. Kahve agaçlarinin en iyisi Arabistan’da yetisenidir. Kahve, insanlar tarafindan ilk olarak Habesistan’da 3. yüzyilda yetistirilmeye ve kullanilmaya baslanmistir. On sekizinci yüzyilda Mekke’ye hacca giden Habesistanlilar, kahveyi Arabistan’a ve bütün Müslüman âlemine tanitmislardir. Böylece Müslümanlar tarafindan bilinen ve kullanilan kahve, Osmanlilar zamâninda Avrupa’da görevli elçiler yoluyla önce Venedik, Ingiltere, Fransa’ya daha sonra da, bütün bati devletlerine tanitilmistir. Kahve, en çok Habesistan, Libya, Brezilya, Meksika, Hindistan, Arabistan ve Orta Amerika’da yetistirilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Tabiî olarak yetismez. Kültürü yer yer yapilir.
Kullanildigi yerler: Kahve çekirdeklerinin kavrulup dögülmesinden ve sicak suyla kaynatilmasindan meydana gelen içecek “kahve” olarak bilinir. Kahvenin bilesiminde en önemli olarak kafein alkoloidi vardir. Kafeinin az miktarinin damarlari genisletmek sûretiyle uyarici etkisi vardir.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylastirir, böbrek damarlarini genisleterek idrari çogaltir, solunumu hizlandirir. Kani beyne çekerek, beynin faaliyetini arttirir ve narkotiklerle zehirlenmelere karsi kullanilir. Fazla miktarda alindiginda uyarici etki fazlalasir, kalbin çarpintisini arttirir, kulaklarin uguldamasina sebeb olur. Çok fazla alinirsa ölümle sonuçlanir. Kahvede az miktarda protein, yag ve sakkaroz bulunur. Kahve, ya çekirdek olarak veya çekilmis olarak (kavrulup-ögütülmüs) olarak satilir. Kavrulup ögütülmüs kahve çabuk bayatladigindan, daha çok çekirdek kahve tercih edilir.
Kahvenin içimi: Kahvenin içecek olarak hazirlanmasinda her memleketin kendine göre usûlleri vardir.Memleketimizde “Türk kahvesi” veya “alaturka kahve” diye meshur olan kahve söyle hazirlanir:
Tâze olarak kavrulmus ve çekilmis kahve kullanilir.Türk kahvesinde en önemli özellik bol köpüklü olmasi ve cezvelerde pisirilmesidir. Cezveye önce kahve ve istege göre (az-orta-sekerli) seker konulur. Sonra soguk su ilâve edilir, iyice karistirilip kaynatilir, köpügü tasmadan fincanlara servisi yapilir.
Alafranga veya memleketimizde neskafe olarak bilinen kahveler ise, birtakim islemlerden geçirilir. Iri veya ince çekilmis kahve tânelerinin üzerinden kaynar su geçirilir. Sonradan içersine süt, krema gibi bâzi maddeler ilâve edilir. Suyu uçurulur. Ticârette kavanozlar içerisinde toz olarak, piyasaya sevk edilir. Içilirken de üzerine sicak su, süt, seker ilâve edilerek içilebilir. Kahve ihtiyaçtan fazla alinirsa insanda uykusuzluk, çarpinti, asiri decede sinirlilik meydana getirir.


Kakao: (Kakaobaum / Cacaoyer / Cacao tree / Hindbademi / Theobroma cacao) Vatani tropik Amerika ve Bati Afrika olan, kavliflor bir bitki. (Çiçeklerin yasli dal ve gövdelerden çikmasi olayina kavliflor denir.) Kakao, theobroma denilen bir bitki türünün kurutulmus tohumlaridir.Kahve gibi içilmede kullanilir. 10-15 m boyunda bir agaçtir. Çiçek ve meyveler ana gövde üzerinde bulunur. Bitkinin ancak 5-6 yasindan sonra meyvelerinden istifâde edilir. Meyveler kavun seklinde, küçük bir hiyar büyüklügünde ucu sivri, tâzeyken limon sarisi-kirmizi renkte, kuruduktan sonra daha koyu olan ve açilmayan bir kapsüldür. Meyveleri çok tohumludur. Beyaz veya açik mor renkteki ve bâdem seklindeki tohumlari kakao tânelerini teskil eder. Meyveler içerisinden çikarilan kakao tohumlari ya hemen veya bir süre fermantasyona terk edildikten sonra kurutulur. Fermantasyon sonucu aci lezzet kaybolur ve aromatik bir koku meydana gelir. 50 meyveden takriben bir kg, tohum elde edilir. Tâneler kavrulur, kizilimsi kahverengi un hâline getirilir ve yagi çikarilir. Yag çiktiktan sonra katilasan kakao, yeniden ögütülerek çok ince toz hâline getirilir ki, bu toz, kakao tozunu teskil eder.
Kullanildigi yerler: Kakaonun bilesiminde teobromin, kafein, kakao sâbit yagi vardir. Bol kalorili bir besindir. Ayrica %40 karbonhidrat, % 18 protein vardir. Kafeinden dolayi kahvede oldugu gibi yatistirici ve uyarici etkisi vardir. Az miktari kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylastirir, idrar söktürür. Fazla miktari zararlidir. Kakao kahve gibi ayrica süt ilâvesi ile de içilebilir. Kakao yagi çikarilmadan, çikolata îmâlinde kullanilir. Kakao yagi seker yapiminda oldugu gibi, pomatlarda da kullanilir.


Kâkule: (Kardamom / Ingver / Cardamome / Cardamom / Elettaria cardamomum ) Bati ve Güney Hindistan, Güneydogu Asya’nin sicak bölgelerinde yetisir. 4-5 m boyunda, büyük yaprakli çok yillik bir bitkidir. Özellikle Güney Hindistan’in bataklik ormanlarinda yabânî olarak yetisir. Kakulenin meyveleri 1-2 cm uzunlukta, sarimsi yesil ve kirli beyazimsi renktedir. Tohumlari mercimek seklinde ve büyüklügünde, kirmizimsi esmer renkte olup, keskin kokuludur. Kakule yetistigi yere göre isim alir. Seyhan kakulesi, Malabar kakulesi, Siyam kakulesi gibi
Kullanildigi yerler: Kakule tohumlari rezin, nisasta ve uçucu yaglar tasir. Hos lezzeti ve kokusundan dolayi baharat olarak kullanilir. Ayrica istah açici, mîdevî ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir.


Kanaryaotu: (Kreuzkraut / Seneçon / Groundsel / Senecio) Senenin çogunu çiçekli olarak geçiren, yol kenarlari ve bahçelerde görülen, 10-60 cm yüksekliginde, bir veya iki yillik otsu bir bitki. Gövdeleri dik, dali, tüylü veya tüysüz, seyrek yapraklidir. Yapraklar derin parçali lobludur. Çiçekler küçük silindir seklindeki kapitilum adi verilen basçiklarda toplanmistir. Çiçeklerin hepsi tüp seklinde ve sari renklidir. Meyveleri siyahimsi renkli ve üzeri kisa ve sik tüylerle kaplidir. Otuz kadar türü vardir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Türkiye’nin çogu yerinde farkli türleri çok yaygindir.
Kullanildigi yerler: Bitkinin toprak üstü kisimlari toplanir. Uçucu yag, tanen, reçine, inulin ve alkaloit tasir. Yumusatici, kurt düsürücü, yara iyi edici, âdet agrilarini hafifletici olarak kullanilir. Alkaloit tasidiklarindan dikkatli kullanilmalidir.


Kantaron: (Tausendguedenkrauf / Centaurée / Centaury / Erythraea centaurium / Kantariyyon / Erythroea / Gentiana lutea) Haziran, eylül aylari arasinda pembemsi, beyaz renkli çiçekler açan, nemli çayir ve orman kenarlarinda rastlanan 15-50 cm boyunda, iki yillik otsu bir bitki. Küçük kantaron veya kirmizi kantaron olarak da bilinir. Bitkinin gövdeleri tüysüz ve diktir. Yapraklar sapsiz ve karsilikli, oval sekilli ve uçlari sivridir. Pembemsi çiçekler dallarin ucunda durumlar yapar ve çiçekler genellikle saplidir. Çiçekler bes sivri disli ve tüpsüdür. Meyveleri silindir seklinde bir kapsüldür. Çok fazla sarimsi-esmer renkli tohumlari vardir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Trakya ve Anadolu.
Kullanildigi yerler: Çiçekli bitki çiçek açma zamaninda toplanir, demetler halinde baglanip gölgede kurutulur. Bitkide sekerler, reçine ve aci maddeler vardir. Çayi kuvvet verici, istah açici ates düsürücü ve hazmi kolaylastirici olarak verilir. Ayrica Astim ve mide agrilarinda da faydali oldugu bilinir.


Karabasotu: (Lavandula stoechas / French lavander / Lavande) Ballibabagiller familyasindan, bir veya çok yillik otsu bir bitkidir. Ezildigi zaman çok kuvvetli ve hos olmayan bir koku çikartir. Çiçekleri mavi veya menekse rengindedir. Bir türünden, "Karabas yagi" denilen bir yag çikartilir. Yurdumuzda alçak maki gruplariyla birlikte yetisir.
Kullanildigi yerler: Agrilari dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyusukluk giderir, zindelik verir.


Karabiber: (Dar-i fülfül / Black pepper / Poivre noire / Pipper nigrum) Bakiniz "Baharat Dünyasi",
Kullanildigi yerler: Mideyi isitir. istah açar. Hazmi kolaylastirir. Mide ve barsaklardaki mikroplari öldürür. Enerji verir. Afrodizyak özelligi vardir (Cinsel istekleri kamçilar.)


Karamuk: (Agrostemma githago / Corn-cockle / ) Karanfilgiller familyasindan, yurdumuzda hububat yetistirilen tarlalarda görülen, çogu zaman bugdayla karisik olan biten, 30-100 cm yüksekliginde, tohumlari zehirli bir bitkidir. Üzeri tüycüklerle kaplidir. Çiçekleri büyük ve güzel, morumsu pembe ve ender olarak da beyazdir.
Kullanildigi yerler: Sogukalginligini giderir.


Kardeşkanı: (Ejderkanı / Ejderagaci / Drecaena dreco / Sanguis draconis) Birçenekliler sinifinin, zambakgiller familyasindan, Kanarya adalarinda yetisen bir agaç ya da agaççiktir. Gövdesi kalindir. Yapraklari sert ve kiliç seklindedir. Dallarinin ucunda demet seklinde toplanmistir. Yasli gövdelerden, boyacilikta kullanilan reçinemsi kirmizimtirak bir öz su akar.
Kullanildigi yerler: Yaralari tedavi eder, dis kanamalari tedavi eder.


Karnabahar: (Blumenkohl / Chou-fleur / Cauliflower / Karnabit / Brassica oleracea var / Bortytis / Cauliflower) Lahananin bir çesidi. Lahanada yapraklar sebze olarak kullanildigi halde, karnabaharda yenilen kisim genç çiçek tomurcuklari ile çiçek durumu eksenidir. Karnabahar beyaz renkte bir sebzedir. Bunun sebebi de çiçek durumunun büyük örtü yapraklari ile kapali kalmasindandir. Fosfor ve vitamin bakimindan zengindir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Akdeniz, Marmara bölgelerinde sebze olarak yetistirilir.
Kullanildigi yerler: Zihin yorgunlugunu giderir. Afrodizyak özelligi vardir. Cinsel gücü artirir. Sinirleri kuvvetlendirir. Idrar söktürür. Dalak hastaliklarina iyi gelir. Seker hastalarina faydali oldugu bilinir.


Karpuz: (Harbuz / Citrullus vulgaris / Watermelon / Pasteque / Wassermelone) Pulpasi sulu ve lezzetli olan ve memleketimizde meyve olarak çok yetistirilen, alaca yesil, sert kabuklu büyük meyveler veren, bir yillik otsu bir bitkidir. Daha çok Akdeniz bölgesi ülkelerinde yetisen bir bitkidir. Anavatani Afrika’dir. Eski Misirlilar zamaninda karpuzun yetistirildigi tesbit edilmistir. Karpuz, mutedil iklimlerden hoslanir, kumlu-killi, derin ve serin topraklari sever. Olgun karpuzlar tin-tin eder, kurumus sapi kolayca kopar, agirlikça hafiftir. Karpuzlar renk, sekil ve yetistigi yere göre isim alirlar:

1. Yeni dünyâ karpuzu: Marmara bölgesinde çok ekilir. Açik yesil renkte ince kabuklu, koyu kirmizi, gevrek, tatli ve etlidir. Çekirdekleri beyaz ve küçüktür.

2. Alacali karpuz: Açik yesil kabuk üzerinde muntazam koyu lekeler vardir. Kabugu gevrektir. Eti pembe kirmizi, çekirdekleri siyahtir.

3. Kara karpuz: Kalin, koyu yesil kabuklu, çok sekerli ve lezzetli, etinin orta kismi buzlu gibi görüldügünden karabuz karpuzu da denir. Çekirdekleri küçük ve kirmizi renklidir. Siyah olanlari da vardir.

4. Gülle karpuzu: Geç yetisen, kislik bir çesittir. Koyu yesil renkte ve gülle seklindedir.

5. Vasinkton karpuzu: Erken yetisen tatli, kabugu ince bir karpuz çesidi.

6. Diyarbakir karpuzu: Alaca yesil, çok kalin kabuklu, yuvarlak ve söbü biçiminde, ortalama 20-30 kg gelebilen iriliktedir. 50-60 kg gelenleri de vardir. Fazla sekerli sayilmaz, eti de posalidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Hemen hemen her yerde.
Kullanildigi yerler: Tatli, sulu, sifali, ferahlatici bir meyve olan karpuz, vücuttaki toksinleri temizler ve böbrekteki kumlari eriterek sihhat ve zindelik kazandirir. Karpuzun keleklerinden tursu yapilir. Ayrica kemik gelisimine de yardimci olur.


Kasikotu: (Fitikotu / Dagçayi / Kizilyaprak / Herniaria glabra / Agrimonia eupatorium) Karanfilgiller familyasindan, Avrupa, asya ve yurdumuzun çesitli bölgelerinde yetisen, bir veya çok yillik bitkilerdir. Yapraklari küçük ve kümeler halindedir. Hekimlikte topragin üstünde kalan kisimlari kullanilir.
Kullanildigi yerler: Böbrek ve mesane rahatsizliklarini giderir. Fitikta faydalidir. Idrar söktürür. Vücüdu rahatlatir. Bademcik iltihablarina iyi gelir.


Kasımpatı: (Chrysanthemun / Chrysantheme / Chrysanthème / Chrysanthemum / Krizantem / Margarit) Vatani Çin, Japonya olan park ve bahçelerde yetistirilen güzel çiçekleri olan süs bitkileri. Sonbahardan kisa kadar çiçek açar. Saridan kirmiziya kadar çesitli renklerde iri ve katmerli çiçekleri vardir. Büyüklükleri ve sekilleri türlerine göre farklidir. Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Akdeniz, Marmara bölgesi.
Kullanildigi yerler: Balkanlarda yetisen ve Chrysanthemum cinerariae folium adi verilen türündan, böcek öldürücü ilaç yapilir.


Kasu: (Cacho / Catechu / Cachou / Katechusaft) Kasu Akasyasi (Acacia catechu) nin odunundan elde edilen bir maddedir. Kahverengi, kokusuz bir kütledir. Soguk suda kismen, sicak suda ve alkolde tamamen çözülür. Kullanildigi yerler: Ishali keser, vücuda kuvvet verir.

Katırtırnağı: (Geniste luncea / Spartium / Genet) Baklagiller familyasindan, dik duran çali halinde, her zaman yesil olan, odunsu bir bitkidir. Genç sürgünleri narin yapilidir. Üzerinde çok sayida yaprak bulunur, ya da yapraksizdir. Çiçekleri saridir.
Kullanildigi yerler: Idrar ve balgam söktürür. Hazmi kolaylastirir. Böbrek ve safrakesesi taslarinin düsürülmesine yardim eder. Mesane hastaliklarini tedavi eder. Romatizmada faydalidir. Kabizligi giderir. Kalp hastaliklarinda kullanilir.


Kavun: (Zuckermelone / Melon / Muskmelon / Cucumis melo) Ilkbaharda küçük sari çiçekler açan, yillik, sürünücü, otsu bir yaz meyvesidir. Sülükleri dallanmistir. Yapraklari kalp ve böbrek seklinde, 3-5 loblu, büyük ve tüylüdür. Çiçekleri, bir eseyli ve bir evcikli olup yapraklarin koltugundan çikarlar. Meyveleri çesitli sekil ve renklerde (genellikle sari) dir. Çekirdekleri uzun, elipsoidik veya oval sekildedir. Kavunun ana yurdu Orta Asya’dir. Dünyânin tropik ve iliman bölgelerinde kültür olarak zirâati yapilmaktadir. Dünyâca meshur kantalup kavununun esas vatani Van ve Diyarbakir bölgesidir. Ancak 16. yüzyilda Italya’da görülmüs olan bu kavun çesidi Roma yakinindaki Cantalupa’da yetistirildigi için batida “kantalup” kavunu olarak anilmaktadir. Avrupa’da en çok tutulan bir kavundur. Memleketimizde de bir hayli kavun çesidinin zirâati yapilmaktadir. Trakya ve Istanbul bölgesinde yetistirilen “topatan” kavunu, ince ve sari kabuklu olup dayaniksizdir. Bu bölgede yetistirilen “çitli” denilen kavun kisa dayaniklidir. Ege bölgesinde bilhassa Manisa ve havâlisinde “kirkagaç” kavunu zirâati oldukça yaygindir. Dayanikli ve çok leziz olan bu kavunlar ayni zamanda ihraç da edilebilmektedir. Kirkaagaç kavunundan üretilen çesitleri “hasanbey, altinbas, dilimli ve hallaç” gibi mahallî isimler almaktadir. Olgunlasmadan koparilan kavuna “kelek” adi verilmektedir. Daha çok tursu yapiminda faydalanilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Türkiye’nin hemen hemen her yerinde kültür olarak yetistirilir.
Kullanildigi yerler: Kavun meyve olarak çok yenildigi gibi tohumlari (çekirdekleri) de tibbî olarak kullanilmaktadir. Olgun kavunlarin çekirdekleri kurutulur. Çekirdekler halk tabâbetinde öksürüge karsi (çekirdekleri suda, suyu yariya ininceye kadar kaynatilip içilmesiyle) kullanilir. Ayrica kavun, sinirleri yatistirir, böbreklerdeki kani temizler, taslarin düsürülmesine yardimci olur. Barsaklarda ülser ya da iltihab olanlarla, seker hastalari ve yüksek tansuyonu olanlar yememelidir.


Kayarkorugu: (Kulakotu / Saksigüzeli / Naserotu / Sempervivum / Joubarde) Damkorugugiller familyasindan, etli yaprakli, odunsu veya otsu bir bitkidir. Çiçekleri salkim biçimindedir. Yesil kisimlari acidir.
Kullanildigi yerler: Yesil kisimlari, zeytinyagi ile karistirilip merhem yapilir. Cilt iltihaplarinda, egzama ve nasir tedavisinde kullanilir.


Kayıskıran: (Esekotu / Seytantaburesi / Ononis spinosa / Restharrow / Burgrane / Arrete-boeuf) Baklagiller familyasindan, bos arazilerde ve kurak yerlerde yetisen, 30-60 cm yüksekliginde çok yillik dikenli bir bitkidir. Yapraklari kisa saplidir. Çiçekleri mepbe, meyveleri küçüktür. Köklerinde, (Radix Ononidis); tanen, sakkaroz, zamk, uçucu ve sabit yag, spinosin ve ononin vardir. Kökleri kullanilir.
Kullanildigi yerler: Köklerinin kaynatilmasi sonucu elde edilen çay, terletir ve idrar söktürür. Vücuda rahatlik verir. Böbrek taslarinin düsürülmesine yardim eder. Böbrek ve mesane iltihaplarini giderir. Bogaz agrilarini geçirir.


Kayın agacı: (Akgürgen / Kizilagaç / Fagus / Beech / Hetre / Buche / Hêtre / Beech) Kisin yapragini döken çiçekleri bir cinsli orman agaçlari. Yapraklarinin kenarlari girintili, ince tüylü ve uçlari sivridir. Çiçek durumlari kedicik seklindedir. Meyvelerinin dip kisimlarinda kupula adi verilen kadeh seklinde bir çanak bulunur.
Gölgede yetisen agaçlardandir. Kökleri orta derinlige kadar iner. Azamî 700-800 sene yasayabilir. Sah ve filizden büyüyebilir. Kayin agacinin gövdesi ince, çatlaksiz ve kirçil renkli bir kabukla sarilmis silindir biçimindedir.
Kayin agacinin 10 kadar türü vardir. Memleketimizde Dogu kayini(Fagus orientalis) yayilmistir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Ege, Karadeniz bölgesi.
Kullanildigi yerler: Avrupa kayini (Fagus silvatica)nin tohumlarindan elde edilen yag, yemek yagi olarak margarin endüstrisinde kullanilir. Kayin katraninin distilasyonundan antiseptik olarak kullanilan kreozot elde edilir. Bu da distan romatizma ve deri hastaliklarina karsi kullanilir. Kabuklarinin suda kaynatilmasiyla elde edilen su yüz lekeleri ve çilleri giderir.



Kayisi: (Aprikosenbaum (m), Fr. Abricotier (m), Ing. Apricot tree) Mensei Çin olarak bilinen, 2-10 m yüksekliginde, dikensi ve tüysüz bir agaç. Yapraklar uzunca ve mizraksi, kenarlari disli, ucu sivri veya küttür. Çiçekler beyaz veya pembe renkli olup, yapraklardan daha önce meydana gelirler. Meyvelerin üzeri tüylü olup, sarimsi-turuncu renkte eriksidir. Zerdali olarak da bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Malatya, Erzincan, Bursa, Amasya, Çorum, Nigde, Kayseri.
Baslica kayisi çesitleri sunlardir: Sekerpare, Turfanda, Imrahor, Sam, Kurukabuk, Çöloglu vs.
Kullanildigi Yerler: Meyveleri, çekirdekleri ve yapraklari kullanilir. Çekirdeklerinden yag elde edilir. Etli meyvesi seker, organik asitler ve C vitamini ihtivâ etmesi bakimindan önemlidir. Çekirdek içinden elde edilen yag badem yagi yerine, yapraklari derelerde baliklari sersemleterek tutmak için kullanilir. Burada yapraklarda bulunan amygdalin maddesinin rolü önemlidir.


Kaynanadili: (Kaktüs / Opuntia / Cactus / Cactus opuntia) Atlasçiçegigiller familyasindan bir çesit bitkidir. En önemli türü Hind inciri (Opuntia leucotricha) dir. "Nopal zamki" elde edilir.
Kullanildigi yerler: Dizanteri ve ishali giderir.


Kazayağı: (Kenopodyum / Chenopodium anthelminthicum) Ispanakgiller familyasindan, yapraklari kaz ayagina benzer, Kuzey Amerikanin Dogu bölgelerinde ve ülkemizde de Akdeniz bölgesinde görülen kokulu bir bitkidir. Toprak üstündeki kisimlarindan, su buhari distilasyonu ile elde edilen uçucu yaga (Oleum chenopodili) "Kazayagi esansi" denilir.
Kullanildigi yerler: Barsak solucanlarini düsürmekte faydalanilir.



Kebabe: (Kübbabe / Helile / Hindistanerigi / Kebabiyye / Kuyruklubiber / Cubbebe / Cubeb / Cubebae fructus / Piper cubeba) Cava, Sumatra ve Borneo'da yetisen Piperaceae'nin kurumus meyvesidir.
Kullanildigi yerler: Mide ve idrar yolu hastaliklarinda kullanilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder