7 Mart 2012 Çarşamba

-A-

Acıbakla: ( Lupine / Lupin / Lupine) 10-100 cm yüksekliginde, sik tüylü, bir senelik bitkiler. Yapraklar el seklinde parçali, uzun sapli, 5-9 yaprakçiklidir. Çiçekleri dik salkim durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yapragi kelebek seklindedir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir.

Memleketimizde üç türü bulunmaktadir.

Beyaz bakla: Beyaz çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yillik bir bitkidir.

Sari çiçekli bakla: Vatani, Orta ve Güney Avrupa’dir.

Mavi çiçekli bakla: Vatani, Akdeniz çevresi memleketleridir.
Kullanildigi yerler: Tohumlarinin idrar söktürücü, kan temizleyici ve kurt düsürücü tesiri vardir. Bazi türlerinin kavrulmus tohumlari “sebze kahvesi” ismiyle kahve yerine kullanilmaktadir. Fakat alkaloid tasiyan türlerinin bu sekilde kullanilmasi tehlikelidir.


Acıçiğdem: ( Herbstzeitlose / Krokus / Colchique / Colchicum / Autumn crocuses) Boyu 10-30 cm yükseklige ulasan, otsu ve yumrulu bir bitki. Sonbaharda morumsu pembe renkli, 6 parçali çiçekler açar. Yaprak ve meyvalari ise ilkbaharda ortaya çikar. Sonbaharda çiçek açtigindan dolayi halk arasinda “güz çigdemi” olarak da bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Türkiye’de pek bulunmaz. Avrupa’nin sulak çayirlarinda bol miktarda yetisir.
Kullanildigi yerler: Tibbi önemi haiz bir bitkidir. Kullanilan kismi yumru ve tohumlaridir. Tohum ve yumrularin idrar arttirici, terletici, müshil ve romatizma agrilarini dindirici etkisi vardir. Alkaloitlerin çok yüksek zehirleyici özelligi oldugundan, bu droglar, dahilen ancak hekim kontrolünde kullanilabilir. Eskiden halk arasinda romatizma agrilarini dindirmek için haricen kullanilirdi. Bunun için bir tutam aci çigdem tohumu, 2-3 dis sarmisak ile havanda iyice dövülür. Elde edilen sulu kisim da bir tülbente emdirilip, agriyan kisma sarilir. Bu pansuman birkaç gün arka arkaya tekrarlanir.


Adamotu: (Alraunwurzel / Mandragore / Mandrake) Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yaprakli ve kazik köklü çok yillik otsu bir bitki. Kökleri insana benzedigi için, bu isim verilmistir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Bati ve Güney Anadolu.
Kullanildigi yerler: Kökleri % 0,3 oraninda Hiyosiyaminlerle Skopolamin alkaloitlerini tasir. Bundan dolayi zehirli bir bitkidir. Agri kesici, yatistirici, cinsel gücü arttirici etkileri vardir. Halen tedavide çesitli preparatlarin terkibinde kullanilmaktadir. Rastgele kullanildiginda zararli olur.


Adasoğanı: (Scille / Scillae bulbus / Sea onion / Urginea maritima) Zambakgillerden bir çesit bitkidir. Yapraklari uzun serit seklindedir. Çiçekleri yesil ve beyaz damarlidir. 2 kilogram kadar olan sogan kismi, yapraklarinin altindadir. Aci ve zehirlidir. 7,5 gram adasogani, bir insani rahatça öldürebilir.Tazeyken kullanilmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soganin etli olan orta kismi, dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getirilir. Çok iyi bilmeden kullanilmamalidir.
Kullanildigi yerler: İdrar söktürür. Kalp hastalarinda vücudda biriken suyu bosaltir. Azotemiyi azaltir. Böbrek hastalari kullanmamalidir.


Ahlat: (Yabanarmudu / Piraster / Pirus elaegrifolia / Wild pear-tree / Poirier sauvage) Gülgillerden, kendi kendine yetisen ve üzerine armut asilanan bir agaçtir. Yemisi iyice olgunlastiktan sonra yenir.
Kullanildigi yerler: Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.


Ahududu: (Himbeere / Framboise Common / Rasberry bush) Agaç çilegi ve sultan bögürtleni olarak taninir. Haziran-temmuz aylari arasinda beyazimtrak renkli çiçekler açan, 30-150 cm boyunda, çok senelik, dikenli, çali görünüsünde bir bitkidir. Daglik mintikalarin orman ve korularinda tesadüf edilir. Gövdesi dalli, dikenli ve yatiktir. Yapraklari 3-5 parçali, sivri uçlu, yaprak sapi kivrik dikenlidir. Çiçekler ekseriya dallarin ucunda 5-10 çiçekli salkim halindedirler. Meyvesi etli ve birçok eriksi tipli meyvelerin biraraya gelmesi ile meydana gelmis, küre biçiminde, kirmizi renkli ve güzel kokuludur. Meyveleri temmuz ve agustos aylarinda olgunlasir. Çogu çesitleri bahçelerde yetistirilir. Umumiyetle sonbaharda 1-1,5 m aralik birakilmak suretiyle dikilir. Ahudutlari her 6-7 senede bir yenilenmelidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Marmara, Karadeniz bölgeleri.
Kullanildigi yerler: Kullanilan kismi, meyve, çiçek ve yapraklaridir. Meyveler tamamen olgunlastiklari zaman toplanir. Yapraklarinda tanen, meyvelerinde ise organik asitler (malik asit, sitrik asit vs.) seker, pektin, uçucu ve sabit yaglar bulunmaktadir. Yapraklari bogaz hastaliklarinda gargara için kullanilir. Çiçeklerinden romatizma ve nikris (gut) hastaliklarinda faydalanilir. Taze olarak, seker ve böbrek hastaliklarinda perhiz yiyecegi olarak istifade edilir. Halk arasinda ishal ve atesli hastaliklara karsi tavsiye edilir.


Akdiken: (Gemeiner Kreuzdorn / Nerprun Alaterne / Common Buckthorn) Mayis-haziran aylarinda, sari-yesil renkli, küçük çiçekler açan bodur bir agaç. Orman ve koru kenarlarinda bulunur. Dallari karsilikli, uçlari diken halindedir. Yapraklari karsilikli ve saplidir. Çiçekler küçük demetler halinde bir araya toplanmistir. Küre seklinde ve bezelye büyüklügündeki meyvasi evvela yesil, olgunlukta morumsu-siyah renk alir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Bolu ve Trabzon civari.
Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kismi taze meyvalaridir. Meyvelerinde yag, renkli maddeler, seker ve glikoz vardir. Iyi bir müshildir. Surubu yapilir. Müshil ilaci olarak kullanilir. Bunlardan baska meyvelerinen yesil bir boya da hazirlanir. Memleketimizde yetismekte olan bir Akdiken çesidi de “Cehri” adiyla anilir. Bu cins sadece memleketimizde yetisir.


Anason: (Anis / Anis / Anise) Haziran-agustos aylarinda, beyaz renkli çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliginde, bir senelik bitki. Gövde dik, silindir biçiminde, içi bos, çok dalli, tüylü ve üstü çizgilidir. Alt yapraklari uzun sapli, oval veya kalb biçimindedir. Çiçekler bilesik semsiyelerde toplanmislardir. Meyveleri armut seklinde küçük, üzeri tüylü, yesilimsi sari renklidir.Basta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetistirilir. Kültür anasonunun vataninin Anadolu oldugu tahmin edilmektedir.Meyvalarinda nisasta, müsilaj, sabit ve uçucu yag bulunmaktadir. Uçucu yag miktarlari bitkinin cinsine ve yetistigi yerin sartlarina baglidir. Uçucu yagin % 80-90’i anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi çok olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buhari distilasyonu ile elde edilen anason yagi, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tipta midevi, bagirsak gazlarinin tesekkülünü önleyici, hazmi kolaylastirici ve gögüs yumusatici olarak kullanilir. Ayrica nefes darligi, öksürük ve kalb çarpintisi rahatsizliklarinda da etkilidir. Anason yüksek dozda alindiginda bas agrisi, uyusukluk, görme zorlugu yapar. Daimi kullananlarda anisizm hastaligina sebeb olur. Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede tesekkül eden gazlari gidermede çok faydalidir. Bebekler için bir çay kasigi tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazirlanir. Yemeklerden önce veya süte katilarak bir kaç çay kasigi verilir. Büyükler % 1-2’lik çayini günde 2-3 bardak alabilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Bütün Anadolu
Kullanildigi yerler: Kullanilan kismi, meyvalari ve yapraklaridir. Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Mide ve barsak gazlarini söktürür. Idrar artirir. Migren agrilarini keser. Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir.


Andızotu: (Atgözü / Kizilagaç / Inula / Inula helenium / Annuèe inule) Bilesikgillerden, menli yerlerde yetisen, 1 metre kadar sapi olan bir çesit ottur. Yapraklari büyük, yumusak ve yuvarlaktir. Çiçekleri sari renkte olup, aci ve kokuludur. Kökü kalindir. Meyveleri küçük, fistik kozalagina benzer.
Kullanildigi yerler: Mideyi kuvvetlendirir. Balgam söker. Mikroplari öldürür. Vücudda biriken tuzu atar. Üremi, nefrit, sistit, Idrar yollari hastaliklarinda faydalidir. Nefes darligini giderir. Karaciger hastaliklarini tedavi eder. Kasintilari keser. Fazla kullanildigi zaman, mide bulantisi yapar.


Ararot: (Maranta nisastasi / Arrow-root) Sicak iklimlerde yetisen "Maranta" adli kamistan veya ona benzer baska bitkilerin köklerinden çikarilan beyaz bir tozdur. Nisastadan daha incedir. Kokusu ve tadi yoktur.
Kullanildigi yerler: Çocuk mamasi yapiminda kullanilir. Süt çocuklarina ve nekahat dönemindeki hastalara verilir. Hastaliklardan sonra görülen halsizlikleri giderir.


Ardıç: (Wacholder / Geniévre / Juniper) Kisin yapraklarini dökmeyen daimi yesil agaçlardan. Yapraklari küçük pulsu veya igne seklinde olup 1-2 cm uzunlugundadir. Bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir. Ardiç yemisi diye anilan kozalaklari disi agaçlar üzerinde bulunur. Ardiç türleri kozalaklarinin büyüklügüne, rengine ve özellikle her kozalagin içinde bulunan tohumlarinin sayisina göre birbirinden ayirt edilir.

Çesitleri ve kullanildigi yerler: Sicak iklimlerde ve korunmus alanlarda agaç gibi büyümesine karsilik, soguk bölgelerde çali manzarasindadirlar. Genel olarak odunu yumusak ve dayaniklidir. Kursun kalem yapilir. Kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanilir.
Bütün Kuzey Yarimküre’de yetisen 60 türü vardir. Memleketimizde 8 ardiç türü yetismekte olup önemlileri sunlardir:

Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus): Trakya ve Anadolu’da yaygindir. Çali veya küçük bir agaç seklindedir. Yapraklari üçlü ve baticidir. Kozalaklari kirmizimsi olup iki tohumludur. Dallarindan elde edilen katrani cilt hastaliklarinda kullanilir.

Adi ardıç (Juniperus communis): Memleketimizde Trakya bölgesinde tesadüf edilen çalimsi veya küçük agaçlardandir, yapraklari baticidir. Kozalaklari mavimsi siyah renkli, üç tohumludur. Idrar söktürücü olarak kullanilir.

Bodur ardıç (Juniperus nana): Memleketimiz daglarinda, özellikle Kuzey Anadolu daglarinda genis topluluklar meydana getirir. Kozalaklari mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.
Kokar ardiç (Juniperus foetidissima): Dogu Akdeniz Bölgesi agacidir. Memleketimizin daglik yerlerinde yetisir. Sürgünleri dört köseli, kozalaklari mavimsi siyah renkli, 1-2 tohumludur. Yapraklar ezildigi zaman fena kokular çikarir.

Yüksek ardıç (Juniperus excelsa): Memleketimizin daglik bölgelerinde yetisir. Sürgünleri dört köseli degildir. Kozalaklari mavimsi siyah renkli, 4-6 tohumludur.

Finike ardıcı (Juniperus phoenicea): Bati ve Güney Anadolu’da yetisen çalimsi, bodur agaçlardandir. Kozalaklari kizilimsi kahverengi, 4-9 tohumludur.


Aslanağazı: (Kurtagazi / Tavsandudagi / Anthirinum / Linaire / Muflier) Türlü renklerde yetisen güzel görünümlü bir bitkidir. Kokusuzdur. Daha ziyade süs bitkisi olarak kullanilir.
Kullanildigi yerler: Balgam söktürür. Bronsitte rahatlik verir.


Aslandişi: (Yabani acimarul / Karahindiba / Taraxacum officinalis / Dent de lion / Dandelion) Bilesikgiller familyasindan, yol kenarlarinda, çayir ve hendeklerde yetisen bir çesit bitkidir. Yapraklari rozet seklindedir. Çiçekleri saridir. Taze yapraklari salata olarak yenilebilir. Kökünde, Teraxacin, Levulin, Inulin ve seker vardir. Yapraklari ilkbahar, kökleri ise sonbahar aylarinda toplanip kurutulur.
Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Mesane ve kalinbagirsak iltihaplarini giderir. Gögsü yumusatir, öksürügü keser. Balgamli ishalleri keser. Karaciger siskinligini indirir. Böbrek ve safra taslarini düsürür. Sarilikta faydalidir. Anne sütünü artirir. Taze filizleri kirildigi zaman akan sütü de disleri temizler. Ögütülen kökü, kahveye de katilir.


Ayrıkotu: (Gemeine Qecke / Chiendent commun / Common Couch Grass / Scutch / Twitch) Temmuz-agustos aylari arasinda yesil veya morumsu-yesil renkli basaklar veren, 30-100 cm boyunda, çok senelik otsu bir bitki. Toprak altinda çok fazla yayilmis olan ana kökleri bulunur. Bilhassa kumlu topraklari sever. Gövdeleri dik, tüysüz ve içi bostur. Yapraklari dar, uzun, ince, paralel damarli, sivri uçlu, koyu yesil renklidir. Çiçekler gövdenin ucunda ve yassi bir basak durumunda toplanmislardir. Meyve sarimsi renkli uzuncadir. Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastaliklarda kullanilan önemli bir halk ilacidir. Kökler mesane ve böbrek iltihaplari dahil, mesanedeki tas ve kumlari düsürmek için kullanilan iyi bir idrar söktürücüdür. Idrar arttirici olarak misir püskülü, arpa ile beraber kaynatilarak kullanilir. Hatta köpekler bile agiz ve barsaklarini temizlemek için bitkinin yapraklarini büyük bir zevkle yedikleri için bitki "köpekçimeni" olarak da bilinir. Tarlalarda belirtilen türden baska, buna çok benzeyen büyük ayrikotu (cynadan dactylon) olarak bilinen çesidinin daha kalin kökleri olup, nisasta da tasimasiyla ayrilir ve digeri gibi kullanilir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Istanbul, Trakya, Mugla, Anadolu.
Kullanildigi yerler: Kullanilan kisimlari kökleridir. Köklerinde triticin, uçucu yag, müsilaj ve potasyum bulunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder